Bak şimdi… bazı oyunlar var, daha başlığıyla içini kıpır kıpır eder. Candy Village mesela. İsmi geçti mi, direkt aklıma çocukken yediğimiz pamuk şekerler, sakızlar, jelibonlar falan geliyor. Dedim “Bu işin içinde ya çok tatlı kazanç var, ya da tam bir şeker komasına sokar insanı.” Tıkladım Slotter ’a, baktım oyuna… abi resmen şeker fabrikasının ortasında kalmışım gibi hissettim.
Ekran rengarenk. O kadar renk var ki göz kamaşıyor ama nedense rahatsız etmiyor. Ne tatlı bu be dedim. Başladım spini çevirmeye. Hop! Lollipop, hop! Jöleler, hop! Şeker dağları. Dedim “Ulan bir de kazanırsak şeker bayramı olacak bu.” Olmaz mı? Tatlı tatlı hem kafa boşalıyor hem cüzdan doluyor.
Şeker Gibi Kazanç, Jöle Gibi Akış
Candy Village’ın olayı sadece görsellik değil. Oynanış kısmı da efsane. Bir kere çarpan sistemi var, öyle böyle değil. 100x bile gördüm gözümle. O an kalbim yerinden fırlayacak sandım. Hani bazı oyunlarda dönüyor dönüyor da boş dönüyor ya, bunda öyle bir sıkıntı yok. Gelmese bile, “Gelir bu, birazdan gelir” diyorsun.
Bonus turu var ki sorma gitsin. Bi’ spinle tatlılar patlıyor, ekran şenleniyor. Hele o muz, üzüm, mor jöle kombosu yok mu… rüya gibi. Ekranı bir seferde temizleyip yeniden dolduruyor. Şansına güveniyorsan, işte burası senin sahnen.
Ve o tatlı müzikler… insanın içini ferahlatıyor. Tam bir kafa dinleme modu. Yani hem tatlı hem karlı. Bu ikili bir araya nadir gelir. Candy Village ise ikisini harmanlamış, sür sür bitmiyor.
Slotter’sız Tatlı Kasaba Eksik Kalır
Şimdi buraya kadar anlattık ama nerede oynadığımızdan da bahsedelim. Slotter olmasa ne bu tatlı kasabaya girerdim, ne de kazancı görürdüm. Site zaten efsane akıcı. Aç, yaz Candy Village, oyna. Bu kadar basit.
Bir kere mobilde şahaneymiş. Geçen parktayım, elimde telefon, güneş tepede, çocuklar koşuyor… ben de Candy Village’la paraları topluyorum. Bir an “Bu gerçek mi?” dedim. Evet kardeşim, Slotter sağ olsun. Şekerin kralını gösterdi bize.
Kafanı da yormuyorsun. Ne reklam var ne yönlendirme. Giriyorsun, dönüyorsun, kazanıyorsun. Bu kadar net. Yani bir oyunu iyi yapan sadece içeriği değil, onu sunan da önemli. Slotter bu işi ciddiye almış belli.
Her Spin Bir Jelibon, Her Jelibon Bir Umut
Candy Village bana sadece kazandırmadı, keyif de verdi. Tatlı tatlı kazanmak ne güzel şeymiş be. Oyunu oynarken içimden sürekli “Şimdi ne gelecek acaba?” sorusu geçiyor. O heyecan bitmiyor. Bitmesin zaten.
Oyunun içinde kayboluyorsun. Zaman duruyor. Sadece sen, ekran ve rengarenk şekerler. Ama o sırada, alttan alttan da çarpanlar çalışıyor. Yani kafa dinlerken cebini dolduruyorsun. Daha ne olsun?
Ve bu oyun sana bir şey öğretiyor: sabretmeyi. Çünkü bazen hemen vermiyor. Ama o sabrın karşılığı geliyor sonunda. “İyi ki bırakmamışım” diyorsun. Bu da oyunun karakterini gösteriyor. Dürüst oyun bu.
Son Söz: Tatlıya Bağlayan Hayaller
Candy Village, adeta bir kaçış noktası. Kafanı alıyor, şekerli diyarların ortasına bırakıyor. Tatlılarla donatılmış bir dünyada hem eğleniyorsun, hem şansını deniyorsun. Ve şansın gülerse, işte o zaman kahkaha atıyorsun ekran başında.
Slotter sayesinde bu eğlenceye ulaşmak da çocuk oyuncağı. Girdiğin an oyun hazır. Tatlıyı herkes sever ama bu tatlı başka. Çünkü her bir jelibon, umut. Her spin, yeni bir başlangıç. Ve bazen insanın ihtiyacı olan tek şey, içini gıdıklayan bir hayal ve ona eşlik edecek bir şeker tanesidir.